Dayoglu.COM - Tarihe Göre Filtrelenen Öğeler Kasım 2014
Sigortacılar inovatif çalışmaların kolayca kopyalanması nedeniyle sınırlı miktardaki inovasyon ile sürdürülebilir fark yaratamıyor ve yeni ürün yerine “hayatta kalma” stratejisine odaklanıyorlar.
2013 gelişmekte olan ülkelerdeki sigorta şirketleri için zorlu bir yıl oldu. Gelişmiş ekonomilerden gelen talepler yine sınırlı kaldı. Öte yandan FED’in finansal piyasaları normalleştirmek için varlık alımlarını azaltacağına ilişkin yaptığı açıklamalar gelişmekte olan ülkelerin varlıklarının değer kaybetmesine sebep oldu.
2013 yılında sigortacılık pazarındaki ekonomik büyüme kararlı olmakla birlikte 2012’ye nazaran daha geride kaldı. Hayat-dışı sigortacılık prim artışı geçen senenin 0,4 puan altında %2,3 olarak gerçekleşti.
Gelişmiş ülkelerin büyümeleri Avrupa’daki durgunluk ve Asya’daki yavaşlama nedeniyle çok sınırlı kaldı.
Gelişmekte olan ülkeler ekonomik şartlardan negatif etkilenmelerine rağmen 2013 yılında %8,3 genişleme ile büyümeyi desteklemeye devam ettiler.
Genel karlılık 2013 yılı itibariyle iyileşmekle birlikte hala kriz öncesi duruma gelmedi. Sektör bileşik rasyosu bir puan iyileşerek yüzde 100 oldu; teknik karlılık zarardan dönerek sıfıra yakın gerçekleşti.
Sigortacılık primlerinin büyük bir bölümünü oluşturan motor (otomotiv) sigortalarındaki rekabet arttı ve primlerindeki erime ile kârsızlık devam etti.
Karşılaşılan bu zorlayıcı koşullar şirketlerin rekabetin ortasında net teknik kâra odaklanmasına sebep oldu.
Bu nedenle sigortacılar masraf kesme, maliyet düşürme ve yeni dağıtım kanalı & pazarlama stratejilerine yöneldi.
Kategori Makaleler
Cumartesi, 15 Kasım 2014 19:12

Araç Sahipliği Artıyor

Türkiye’de genç nüfusun gelir ve sosyo-ekonomik durumunun gelişmesine paralel olarak araç sahipliğinin hızla artması bekleniyor.
Trafikteki araç sayısı 2014 Ağustos ayı TUİK verilerine göre -traktör ve motorsiklet hariç olmak- üzere 2010 senesine kıyasla %26 artarak 14 milyona ulaştı.
Araç Sahipliği Artıyor            Türkiye’deki araçların %68’unu otomobiller %32’ini ticari ve özel amaçlı araçlar oluşturuyor. Buna göre yollarda 9,6 milyon otomobil 4,4 milyon ticari araç dolaşıyor.
Kişi başına düşen araç adedi hayat standartlarının yükselmesine paralel olarak dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artıyor. 2010 yılı verilerine göre dünyada otomobil adedi 1 milyar 875 milyona, sahipliği ise binde 130 adete ulaştı. Kişi başına araç adedidinin 2035 yılında binde 220’ye yükselmesi bekleniyor.
Günümüzde gelişmekte olan ülkelerdeki otomobil sayısı 235 milyon adet civarında bulunuyor. Bu adedin 2035 yılında 1 milyarı geçmesi bekleniyor. Buna rağmen AB’de önümüzdeki dönemde araç artışının çok sınırlı kalacağı ve 444 milyon mertebesindeki otomobil sayısının 2035 yılında ancak 460 milyon adede ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye’de otomobil sahipliği ise 2010-13 döneminde yaklaşık %20 artarak binde 121’e ulaştı. TUİK, Türkiye’de hane başına düşen otomobil sayısını 0,38 Avrupa’da ise 1,14 olarak hesapladı.
Türkiye’de genç nüfusun gelir ve sosyo-ekonomik durumunun gelişmesine paralel olarak araç sahipliğinin hızla artması bekleniyor.
Kategori Makaleler
Pazar, 09 Kasım 2014 10:27

TL Üzerindeki Baskı Artıyor

2008 yılında başlayan ve küresel düzeyde derin etkiler bırakan ekonomik krizin başlangıcından bu yana uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen dünya ekonomisinde istikrarlı ve sürdürülebilir bir toparlanma hala sağlanamamıştır. Küresel ekonomide ılımlı toparlanma devam etmekle birlikte yavaş seyretmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında farklılıklar göstermektedir. Son dönemde gelişmekte olan ülkeler küresel büyümenin temel itici gücünü oluşturmuşken, bu ülkelerin büyüme performanslarındaki yavaşlama nedeniyle önümüzdeki dönemde küresel aktivitedeki uyarıcı etkinin gelişmiş ülkelerden gelmesi beklenmektedir. Bir başka deyişle gelişmiş ekonomilerde büyüme ivme kazanmakta gelişmekte olanlarda ise yavaşlama eğilimi görülmektedir. Yavaş seyreden küresel büyümenin altında yatan temel dinamikler düşük yatırım oranları, yüksek işsizlik ve küresel ticaretteki durağan seyirdir. Küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskler varlığını sürdürmekte, yeni riskler ve belirsizlikler ortaya çıkmaktadır.
2014 yılı dünya hasılasının bir önceki seneye kıyasla yüzde 0,75 daha fazla artcağı öngörülmektedir. Avro Bölgesi’ndeki büyümenin çevre ülkelerin düşük performansı nedeniyle yavaş seyretmesi beklenmektedir. Çin’deki büyümenin yavaşlaması -başta yükselen piyasalardaki ve gelişmekte olan ülkelerdeki emtia ihracatcısı ülkeler olmak üzere, Avro Bölgesi ve Japonya dahil- diğer ekonomileri olumsuz etkilemeye devam etmektedir.
Küresel düzeyde gelişmiş olan ülkelerden kaynaklanan riskler azalmış olmakla birlikte halen önemini korumaktadır. ABD Merkez Bankası’nın kısa vadede parasal genişleme politikasından nasıl bir çıkış stratejisi izleyeceğine, orta ve uzun vadede ise faiz arttırma sürecinde nasıl hareket edeceğine bağlı olarak şekillenecek küresel likidite şartları, küresel görünüm üzerinde belirleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Önümüzdeki dönemde küresel likiditenin azalacak olması yapısal sorunlara sahip gelişmekte olan ülkemizin piyasalarında oynaklığa yol açabilecek ve TL üzerinde baskılar artacaktır.
2015 yılı bütçelerini hazırlayanlara önemle duyurulur...
Saygılarımla.
Kategori Makaleler

Arama

Ayhan Dayoğlu’nun “Potansiyelini Kullan / Servis Yöneticisinin Başarı Rehberi” isimli kitabı OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği) tarafından yayınlandı.

Potansiyelini Kullan Yayınlandı

Son Eklenen Video

Son Haberler