Dayoglu.COM - Tarihe Göre Filtrelenen Öğeler Mayıs 2009
Pazar, 24 Mayıs 2009 21:33
Sona Kalan Her Zaman Kaybetmez
Kentlerde yaşayan halkın oranı her geçen gün artarak yüzde ellinin üzerine çıkmış durumda. Şehirleşme bir taraftan modern yaşamın nimetlerini insanlara sunarken diğer taraftan da birçok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Söz konusu olumsuzluklar listesinin üst sıralarında artan ulaşım zorlukları geliyor. Şehirde yaşayan insanlar sabahın erken saatlerinden gece geç vakitlere kadar bir yere diğerine ulaşmaya gayret ederken yollarda saatlerce vakit harcıyor.
Toplu ulaştırma sorunlarının çözümlendiği kentlerde yaşayanlar arzu ettikleri noktalara kısa sürede zahmetsizce ulaşırken ulaştırma alt yapısı tamamlanmamış şehirlerde halkın büyük çoğunluğu yollarda saatlerce zaman kaybediyor.
Endüstrileşme devriminin sonrasında Amerika, Avrupa ve Japonya’nın önde gelen kentlerinde toplu ulaştırma çözümlerine yatırımlar yapılarak kara, deniz ve demir yolu entegrasyonu planlı bir şekilde tamamlandı. Daha sonra sistemlerin geliştirilmesi ve ulaştırma hızının yükseltilmesi için veriler toplandı. Toplanan verilere göre alt yapı ve ulaştırma modlarının entegrasyon yatırımlarına yön verildi.
Vizyonu ve yeterli maddi gücü olan kentlerin yerel yönetimleri ulaştırma yatırımlarını planlayıp sırayla hayata geçirirken yeterince gelişmemiş ve/veya gelişmekte olan şehirlerde geçici çözümler ile günler kurtarılmaya çalışıldı. Ancak günümüzde bıçak kemiğe dayandı. Artık toplu ulaştırma sorunlarının çözülmediği kentlerde yaşamak çileden başka bir şey değil.
İstanbul’da nüfusun %30’u günde en az üç saatini trafikte geçiriyor. Öğrenciler en yakın okula ulaşmak için servis araçlarında en az iki saat yol gidip geliyor. Harcanan bu zamana bir süre sonra insan alışıyor, bir yere gidecekleri zaman hesaplarını trafik sıkışıklığına göre yapıyor. Hatta randevulara geç kaldıklarında trafik ilk bahane oluyor.
Ancak bu ne kadar daha sürer bilinmiyor.
Petrol fiyatlarının deli gibi yükseldiği, verimliliğin gelişmişliği yakalayabilmek için en önemli olguların başında geldiği şu günlerde insanların hiçbir şey yapmadan, sinirlerini harap edip yollarda birbirleriyle dalaşması ne kadar daha sürebilir, sürdürülebilir.
Bu sorunun ortadan kaldırılması için çözüm aslında her kentte aynı.
Para varsa toplu taşımanın kaburgasını metro üzerine oturmak ve metroyu da dikine hatlarla otobüslerle beslerken deniz yolu ile de –varsa- yakalar arasındaki ulaşım entegrasyonu sağlamak uygulanacak ilk çözüm.
Bir kilometre metro inşaatının ortalama maliyetinin 85 milyon usd mertebesinde olduğu göz önüne alındığında gelişmekte olan ülkeler böyle bir kaynağı ayıramakta yetersiz kalıyor. Bu durumda çözüm ise metro yerine lastik tekerlekli taşıma araçları kullanarak toplu ulaştırmayı otobüsler ile yapmak. Raylar yerine otobüsler için tercihli yolların oluşturulmasıyla kurulacak sistemin alt yapı maliyeti 2 milyon usd mertebesinde. Bu durumda toplu ulaştırma yatırımı hem hızlı, hem esnek hem de daha ucuza yapılıyor.
Sonuç olarak; ulaştırma yatırımlarını yıllar önce tamamlayanlar yaptıkları yatırımların karşılığını uzun yıllardan bu yana aldılar. Toplu ulaştırma yatırımlarını bu günlerde yapan akılcı yerel yönetimler ise otobüslerin maliyet avantajını kullanarak modern ulaştırma sistemleri kuruyorlar.
Kategori
Makaleler
Arama
Ayhan Dayoğlu’nun “Potansiyelini Kullan / Servis Yöneticisinin Başarı Rehberi” isimli kitabı OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği) tarafından yayınlandı.
