Bu sayfayı yazdır
Cumartesi, 13 Ekim 2007 10:36

Mevlana Felsefesi ile Organizasyonel Başarı

Öğeyi Oyla
(0 oy)
Hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik almış başını gidiyor. Trafikte, markette, bilet kuyruğunda insanların birbirine olan anlayışı her geçen gün azalıyor. Gazetelerde, televizyonlarda, günlük sohbetlerde toplumda yaşanan kavga,cinayet, darp, gasp gibi konular sıradan konularmış gibi konuşuluyor. Artık birçoğumuza görevinin başında şehit olan, alacak-verecek yüzünden cinayete kurban giden, kuralların hiçe sayılması nedeniyle trafik kazalarında hayatlarını yitirenlerin isimleri sıradan geliyor.
Diğer yandan Hz.Mevlana yüzyıllardır bütün dünyaya birlik, bütünlük, sevgi ve hoşgörü mesajları veriyor. Bundan dolayı Unesco (Birleşmiş Milletler Eğitim Kurumu) sevgi ve toleransın önemini vurgulamak amacıyla 2007 senesini “Mevlana ve Hoşgörü Yılı” olarak ilan etti.
Mevlana felsefesinin ve Mevleviliğin temeli affetmek üzerine kurulmuştur. Mevlana dünya üzerindeki herkesi –daha önceden hatalar yapmış olsalar dahi- kucaklar ve “Ne olursan ol yine de gel” diyerek birliğe davet eder. Mevlana insan vicdanının ve ahlakının gelişimine inanır. Bunun için affedici bir felsefesi vardır. Mevlana insan’da olgunlaşmış ve olgunlaşmaya açık noktaların birlikte bulunduğunu dolayısıyla da her bireyin vicdanının farklı renklerde olduğunu söyler. Ancak insanın olgunlaşmaya açık noktalarını çalışarak geliştirebileceğini ve renksizlik mertebesine ulaşarak vicdanını tamamen olgunlaştıracağını ifade eder. Bunun için kendini geliştirmeye çaba sarf edenlere yardım etmenin ve hoşgörülü davranmanın önemini vurgular.
İş hayatında da başarı artık bir olmaktan ve tek vücut olarak hedefe kilitlenmekten geçiyor. Günümüzde büyük yada küçük her şirketin birer vizyon ve misyon cümlesi bulunuyor. Bu cümleler şirket duvarlarına kocaman süslü harflerle yazılıyor, konuşmalarda tekrarlanıyor, yapılan sunumlarda ifade ediliyor. Ama bunlar çoğu zaman çalışanların bir kulağından girip diğerinden çıkıyor ve dolayısıyla da organizasyonun bütününün malı olmuyor, olamıyor.
Organizasyonların bir hedefe kilitlenmesi için çalışanların önce kendilerini tanımaları ve potansiyellerini anlamaları gerekiyor. Daha sonra kişinin şirket vizyonuna paralel olarak yapacaklarını tespit etmesi ve varsa geliştirmesi gereken noktalar üzerinde çalışması önem arz ediyor. Mevlana’nın söylediği gibi nasıl her bireyin vicdanının rengi farklıysa organizasyonlarda da her çalışanın becerisi ve katma değeri farklı oluyor. Başarıya kilitlenmiş organizasyonlarda birey büyük resme bakarak kendisine düşen görevi anlıyor, üzerine düşen görevi elinden geldiğince yapmaya gayret ediyor ve bu arada kendisini geliştirmeye çalışıyor. Kendisini geliştirme gayreti içinde olan kişinin yöneticisi de onu izliyor, gerektiğinde elinden tutuyor ve her konuda destek olarak gelişimine katkıda bulunuyor. Bu dayanışma ve karşılıklı anlayış organizasyonun her kademesinde hayata geçirildiğinde ise firma hedefine rahatça ulaşıyor.
Sonuç olarak; etrafımızda hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik almış başını gidiyor olsa da hoşgörü ve sevgi daha başarılı organizasyonların oluşturulmasında kilit rol oynuyor. Başarılı organizasyon için birlik ve teklik ön şart olarak karşımıza çıkıyor. Birbirine hoşgörü ve sevgi ile yaklaşan bireylerden oluşan organizasyonlar sürekli gelişim ile süper sonuçlara imza atıyor.

Beri Gel
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek.
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikisi de.
Pekiyi, kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız?
İki büklüm gök kubbenin altında, ne diye?
Sen habire gevele dur bakalım.
Habire “Usul boylu birlik çam ağacı”de.
Sonu nereye varır bunun, nereye?
Şu beş duyudan, altı yönden
Varını yoğunu bilgiye çek, birliğe
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur
İnsanlara katıl, insanlara
İnsanlarla birlik ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin
Bir ulu deniz
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane
Dünyada nice diller var, nice diller
Ama hepsinde de anlam bir
Sen kapları, testileri hele bir kır
Sular nasıl bir yol tutar gider
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.
Mevlana Celal-ed-din-i Rumi
Okunma 3346 defa