Perşembe, 15 Ocak 2009 09:38
Hizmet Kalitesi Kalifiye Eleman İle Artıyor
Bir sektörün gelecekte kaliteli ve verimli gelişmesi, o sektöre hizmet edenlerin tecrübesi ve birikimiyle eşdeğerdir.
Bugün dünyada hizmet kalitesini yükselten sektörlere ve bu sektörlerdeki firmalara baktığımızda kalifiye eleman yetiştirmeye çok özen gösterdiklerini görüyoruz. Bu noktada önemle üzerinde durmamız ve irdelememiz gereken, “Dünyada durum böyleyken, ülkemizde ve sektörümüzde nasıl?” sorusu olmalıdır.
Benim gibi bu pencereden bakanların, ortak cevabı sanırım karamsar bir tabloyu işaret ediyor. Fakat geçen yazımda da belirttiğim gibi, içinde bulunduğumuz karamsarlık bizi çözüm üretmekten hiçbir zaman alıkoymamalı. Kalifiye elaman konusunda eksiğimiz olabilir, çok yol almamız da gerekebilir, fakat Türkiye’de her konuda gelişime ihtiyaç duyuluyorsa burada bahanesiz ve koşulsuz olarak, üzerimize düşenleri gerçekleştirmeliyiz.
Bahsettiklerimizi otomotiv sektörüne indirgediğiniz zaman anlatmak istenileni daha iyi örneklendirebiliriz diye düşünüyorum. Dikkat edilecek olursa 2001 krizi ile birlikte ihracata yönelen otomotiv sektöründe büyük gelişmeler yaşandı. Bu gelişmenin nedenlerinden birisi aslında çok açık; kaliteden ödün vermeyen dünya ölçeğinde rekabet eden Türk otomotiv üreticisinin bu süreçte kalifiye elaman yetiştirmeye büyük önem vermesidir.
Bugün içinde bulunduğumuz daralma sürecinde, üretimi azalan ya da kısmen duran otomotivci, eğitimli ve deneyimli personelini kaybetmemek için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü eğitimli eleman kaybı, üretici açısından, kalite ve verimli üretim için yapılmış yatırımların boşa gitmesi anlamını taşıyor. Ayrıca eğitimli eleman kaybı, önceden yapılan yatırımların, krizden sonra sıfırdan yapılmasını da gerektiriyor. Kısacası eğitimli elemanının kaybı geleceğe dair yapılan yatırımların kaybı demek oluyor.
Türkiye genç nüfus oranı yüksek olan bir ülke. Genç nüfus yoğunluğundan bahsettiğiniz zaman aslında gelecekten bahsetmiş oluyoruz. Hal böyle olunca eleman yetiştirmek için yapılan yatırım aslında geleceğe yapılan yatırım niteliğini taşıyor. Bundan dolayı eğitim sistemi oluşturulurken aslında geleceğin alt yapısının oluşturulduğu göz önüne alınmalıdır.
İşte sistemlerdeki bazı yetersizlikler ve eksikliklerden dolayı, kaliteli hizmetin önemi hızla artarken maalesef “yetersizlikler” ve “çözüm üretememek” gibi kavramlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz.
Bir yerden bir yere seyahat ederken canımızı teslim ettiğimiz bir otobüs kaptanının bugün ehliyet alabilmesi için zorunlu temel eğitim programını tamamlamış olması yeterli. Fakat otobüs kaptanlığı dediğimiz meslek sadece araç sürmekle kalmıyor, çok ciddi bir hizmet sorumluluğunu da beraberinde taşıyor. Hizmet sektöründe hizmet verenle, hizmet alan arasında iletişimin her geçen gün daha da geliştirilmesi gerekiyor. Olası iletişim kazalarının önlenmesi için otobüs kaptanlarının çözüm üreten, sorumluluğunu bilen ve kaliteli hizmet verme potansiyelini sürekli arttıran profilde olması gerekiyor.
Bu noktada gerekli ihtiyaç yine sürekli eğitim ve kişisel gelişim olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de her yıl ortalama olarak büyük-küçük 5.000 yeni otobüs satılıyor, binlerce kaptan da bu araçların üstüne çıkıp gece gündüz demeden canla başla hizmet veriyor. Fakat sektörde faaliyet halinde olan kaptanların birçoğu usta-çırak ilişkisiyle yetişiyor. Öte yandan son dönemde sektörün eğitimli eleman açığını kapatmak için açılan meslek yüksek okulları, sektörün geleceği için önemli bir yatırım oluşturmakla birlikte hala yeterli adette mezun veremiyor.
Peki, bu durumda yıllardan beri hizmet eden kaptanlar nasıl geliştirilmeli?
Birçok konuda olduğu gibi burada da çözüm alternatifi olarak internet devreye giriyor. Web tabanlı uzaktan eğitim programlarının önemi her geçen gün artıyor. İnternet üzerinden verilen eğitimler kaptanların bir yandan zamanlarını verimli kullanmalarını sağlarken bir yandan da öğrenmelerini ve kendilerini geliştirmelerini kolaylaştırıyor. Zira kişiler üç değişik stilde öğrenebiliyor. Görerek, duyarak ve dokunarak. Web tabanlı hazırlanan eğitim programlarında bu üç stili de aynı zamanda uygulamak mümkün oluyor.
Sonuç olarak; kalifiye eleman hem ülkemiz hem de sektörümüz için çok büyük önem taşıyor. Kalifiye eleman sorunları çözüyor, kaliteyi arttırıyor, işletmeleri hedeflerine ulaştırıyor. Bir benzetme ile işini bilen deneyimli eleman, firmaya karanlıkta yol gösteren ışık oluyor.
Yorum Ekle
Arama
Ayhan Dayoğlu’nun “Potansiyelini Kullan / Servis Yöneticisinin Başarı Rehberi” isimli kitabı OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği) tarafından yayınlandı.
