Eldeki verilere göre toplam park içinde beş yaşın altındaki otomobil ve kamyonet oranı sırasıyla %33 ve %38. Beş yaşın altındaki araçların yetkili servis kullanma oranları –ticari araçlarda daha az olmakla birlikte- %80 mertebesinde. Ancak araç yaşlandıkça bu oran özel servis ve tamirhaneler lehine artıyor.
Yurdumuzda yılda bir milyon iki yüz bin kaza oluyor. Bu kazaların %54’üne otomobiller, %23’üne kamyonetler karışıyor. Kazalara karışan araçların hasar onarımları yetkili ve özel servisler ile tamirhanelerde yapılıyor.
Türkiye’de 68.500 servis var. Bunların yaklaşık 2.500 adedi yetkili, 4.300 adedi özel servis ve gerisi de tamirhane.
Sigortacılar kazaların hepsine ya trafik ya da kasko poliçeleri vasıtasıyla müdahil oluyorlar. Her hasar onarımı için onarımı yapan servis ile birlikte çalışıyorlar. Şirketlerin çoğu müşterilerine daha iyi hizmet sunmak için servislerle anlaşma yapıyor ve müşterileri hasar onarım sürecine sokmadan süreci yönetmeye çalışıyorlar. Buna rağmen yakın zamanda yayınlanan Destek Hizmetleri Yönetmeliği sigorta şirketlerini anlaşma yaptıkları servislerde yapılan hatalı onarımlar nedeniyle birinci derece sorumlu hale getirdi.
Peki bu durumda sigortacılar hasar onarımını yapan servislerden ne bekliyor? Aslında fazla bir şey beklemiyorlar. Sigortacılar servislerde sadece
1. Doğru ve güvenilir onarım yapmalarını
2. Servis performansının kolay takip edilebilmesini
3. Güçlü marka imajı ve tutarlı süreçlerin olmasını
4. Yeni onarım teknolojilerinin kullanılmasını
bekliyorlar.
Bu beklentilerin karşılanabilmesi yetkili servislerde mümkün olurken özel servislerde ve tamirhanelerde ekipman, onarım metodu ve eleman standartları yükselmedikçe mümkün değil. Zira TSE belgesine sahip yetkili servis oranı %96 iken özel servislerde bu oran %3’e, tamirhanelerde ise binde bire düşüyor.
İşte tam bu noktada Oto Yedek Parça ve Servis Sertifikasyon A.Ş. (OSEM )hayatımıza girdi.
Türkiye Sigorta Birliği çatısı altında trafik sigortası’nda ve kasko’da hasarları denetim altına almak için OSEM şirketi kuruldu. OSEM hem hasarlı araçların bakım ve onarımını yapan servisleri denetim altına alacak hem de tüketiciler tarafından yıllardır şikayet konusu olan eşdeğer parça sorunu çözecek.
Sigorta şirketleri ayrıca OSEM vasıtasıyla yedek parça ve servis tedarikçilerinde yeterlilik standardının oluşmasının sağlayacak.
Hasarı doğru tespit edip emniyetli şekilde onarım yaparak hem trafik güvenliğini arttırmak hem de onarım maliyetlerini etkin kontrol etmek amacıyla hasar onarım servisleri OSEM tarafından belgelendirilecek.
Oto yedek parça ve servis sertifikasyonu Amerika, İngiltere, İspanya gibi önemli ülkelerde uzunca bir süreden beri bağımsız şirketler aracılığıyla yapılıyor.
OSEM'de sigorta şirketleri için Türkiye’de referans merkezi olacak. Yaptığı işlerle ilgili karşılıklı bilgi alışverişinde bulunarak sektör içindeki sorunlara çözüm önerileri bulmaya çalışacak.
Bu doğrultuda OSEM öncelikle BSI 10125 standartlarını baz alarak OSEM servis kriterlerini oluşturdu.
Oto bakım onarım merkezlerinin sertifikasyonu için saha denetim firması olarak Türk Loydu ile anlaştı. Protokolü imzaladı. İlk iki sertifikayı verdi.
Destek Hizmetleri yönetmeliğine göre sigorta şirketlerinin anlaşmalı tedarikçilerin denetimi görevinin OSEM’e devri konusunda ön çalışmalarını tamamladı.
2015/2 sayılı genelge ile TSE’ye tanınan münhasırlık istisnasına alternatif Osem parça sertifikasyonu ile ilgili çalışmaları başlattı.
Doğru hasar onarımı ve maliyet yönetimi konusunda OSEM’e özel eğitim programlarını planlanmaya başladı.
Kısaca hasar onarımında OSEM ile yeni bir dönem başladı.
Sektördeki standartların artması öncelikle karayollarında seyreden araçların ve insanların güvenliğini arttıracak. Buna ilave olarak yetkili ve özel servisler arasındaki standartların birbirine yaklaşmasına dolayısıyla da haksız rekabetin ortadan kalkmasına yardımcı olacak. Ancak parça yoğun çalışan yetkililer ile işçilik yoğun çalışan özel servisler arasındaki rekabeti kızıştıracak.