Dayoglu.COM - Tarihe Göre Filtrelenen Öğeler Aralık 2015
Pazar, 13 Aralık 2015 00:00

Trafik Sigortalarında Zarar Devam Ediyor

          Sigortacılar toplam tazminat adetlerinin %3’ünü oluşturan bedeni tazminatlara toplam zorunlu trafik sigortası tazminat tutarının %39’unu ödedi ve 2014 üçüncü çeyrek sonunda yine 567 milyon TL zarar etti. Türkiye hayat-dışı sigorta branşındaki prim artışı 2010 yılından bu yana yıllık %13 ortlamayla artarak Ekim 2014 itibariyle 21 milyar TL’ye ulaştı. Ancak geçen senelerdeki artışa rağmen 2014 zayıflayan ekonomiye paralel olarak Türkiye’de prim üretimin yavaşlıyor. Diğer yandan özellikle zorunlu trafik sigortalarındaki bedeni tazminatlara ödenen hasarlar sektördeki kayıpların temelini oluşturuyor. Uzun kuyruklu bir iş olması, mağdurların sigorta şirketlerine gelmeden mahkemeler aracılığıyla hukuki hak arayış yöntemini seçmesi, poliçelerde olmayan hasarlar için mahkemelerce mağdurlar lehine verilen kararlar, uzayan süreçlerin faiz ve sair masrafları arttırması sigorta şirketlerinin ciddi derecede zarar etmesine sebep oluyor. Bedeni hasarlar için ayrılan karşılıkların yetersiz kalması durumunda sigorta sektörünün 2001 yılında yaşanan bankacılık krizine benzer bir krize sürüklemesi ve sektörün tüm paydaşların telafisi mümkün olmayan ciddi zararlarla karşı karşıya kalma riski her geçen gün artıyor. 
Kategori Makaleler

Rekabetin giderek arttığı günümüz pazarlarında firmaların kalıcı olabilmeleri için diğerlerinden farklılaşma çabaları uzun dönemli stratejilerin oluşturulmasında çok büyük önem taşıyor. En üst yönetim kademesinden başlayarak tüm firma çalışanları uzun dönemli stratejilerini belirlerken firmalarının pazardaki varlık sebebini bulmaya çalışıyor. Varlık sebebini müşteri olarak tanımlayan firmalar ise daha işin başında diğerlerinden bir adım öne geçiyorlar.

Sözlükler müşteriyi şöyle tanımıyor:

Müşteri bir işletmeden sürekli alım yapma alışkanlığını kazanmış olan kişidir.

Kısaca aynı firmadan satın alma alışkanlığı kazanmış kişi o firmanın müşterisi oluyor.

Firmalar müşterilerine satış yaptıkları süre boyunca ayakta durabiliyorlar. Bunun amaçla hem yeni müşteriler yaratmak hem de mevcut olanları elde tutmak için büyük çaba harcıyorlar, müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamaya ve sorunlarını gidermeye çalışıyorlar.

Diğer taraftan müşteriler firmalardan sadece empati ve saygı bekliyor. Bir başka deyişle müşteri ihtiyaçlarının saygı ile karşılanmasını ve sorunlarının çözümü için firmanın kendisini müşteri yerine koyarak düşünmesini arzuluyor. Yeterince sorunu olduğunu düşünen müşteri iyi hizmet alamadığını düşündüğü ilk fırsatta daha iyi hizmet veren bir firma buluyor ve gidiyor.

Müşteriler bir çok durumda şikayet etmiyorlar. Ama hiçbir zaman unutmuyorlar. Hatırlanmayan müşteriler kısa sürede unutuyorlar.

Müşterilerin çoğu özellikle büyük firmalar için ön yargılı düşünüyor: Fiyat yüksek, benimle ilgilenmiyorlar, çok bürokratikler, esnek değiller vb düşünceleri bilinçaltında taşıyorlar.

Bunu bilen firmalar ise müşterileri için değişim yaratıyorlar. Müşteriyi yerinden hoplatacak fikirler üretiyorlar ve müşterilerini mutlu etmenin ötesinde sürekli şaşırtarak rakiplerinden bir adım önde olmayı başarıyorlar. Bu firmalar müşterilerini şaşırtmak için kendilerini sürekli değiştiriyorlar. Değişimi yaratabilmek için diğerlerinden farklı düşünüyorlar, yenilikleri yaratıyorlar ve korkmadan uyguluyorlar.

Kategori Makaleler
Cumartesi, 12 Aralık 2015 00:05

Genç Nüfusu Avantaja Çevirmek

Türkiye 2013 IMF verilerine göre dünyanın 17. Büyük ekonomisidir. Beklentilere göre 2018 yılında 16. sıraya yükselecek. Mevcut hükümet 2023 yılında ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı ve kişi başına gayrisafi milli hasılayı 25 bin USD’ye yükseltmeyi hedefliyor.
2002 yılında 3.492.-usd olan kişi başına milli gelir -küresel ekonomik krizin yaşandığı- 2008 yılında 10 bin usd mertebesine erişti ve global finans piyasalarındaki türbülansa rağmen artarak 2013 yılında 10.700.- usd’ye yükseldi. Türkiye’nin 2023 yılında kişi başına 25bin usd milli gelire ulaşabilmesi için yıllık %3,5-4 büyüme kaydetmesi gerekiyor.
Kişi başına milli gelirin artıyor olması orta gelir düzeyindeki kişilerin sayısını arttırırken ve harcama alışkanlıklarını değiştiriyor. Gelir seviyesi artan kişiler ev, araba, eğitim, sosyal çevre harcamalarını arttırıyor ve korunacak daha daha mala sahip oluyor.
Türkiye’nin önümüzdeki on yıl içinde kişi başına 25bin usd milli gelire ulaşması için orta gelir tuzağından çıkması gerekiyor. Bunu başarabilmesi önünde kabarık bir reform listesi bulunuyor. Toplam ve kişi başına düşen geliri arttırmaya çalışırken, kalkınma hedeflerini gözden kaçırmaması önem taşıyor. Zira kalkınma konusunda sağlanan ilerlemeler büyüme performansını olumlu etkiliyor.
Türkiye’nin 2013 yılında nüfus artış hızı binde 13,7 ile hem gelişmiş hem de gelişen ekonomilerin üzerinde gerçekleşti. 2013 IMF-Dünya Ekonomik Görünüm Raporu verilerine göre Türkiye 77 milyon kişilik nüfusu ile dünyanın en kalabalık 19.ülkesi oldu. Nüfus artışının devam etmesi nedeniyle 2018 senesinde de bu sırayı koruyacağı öngörülüyor.
           Türkiye’nin yaş ortalaması 28,5 yıl. Diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye (örneğin; ABD:36,9/ Çin:35,5/ Japonya:44,8/ Almanya:44,9/Rusya:38) hala çok genç bir nüfusa sahip. Ancak son yıllarda nüfus yapısı değişmeye başladı. 65 yaş üzeri nüfus ortalaması yüzde 7,7’ye ulaştı. Doğum oranı binde 16,9’a, kadın başına doğum adedi ise 2,07’ye geriledi.
Nüfusunun en yaşlı kesimi %10’un üzerinde ki ülkeler “çok yaşlı” olarak tanımlanıyor. Bugün Japonya yüzde 24,4; Almanya yüzde 21,1; İtalya yüzde 20,8’lik oranları ile çoktan “çok yaşlı” kategorisinde yer alıyorlar. Türkiye’nin “çok yaşlı” kategorisine yüzde 10,2’lik oranla 2023-24 yıllarında adım atması bekleniyor.
Genç nüfusun avantaja çevrilerek büyümeyi desteklemesi için
            -Kadın-erkek herkesin işgücüne katılması
            -Eğitim düzeyinin artması (TR: 6,5 yıl ABD:12,4/ Almanya:12,2/ G.Kore:11,6/ Japonya:11,5 yıl)
            -Yaşlı ve bağımlı nüfusun azalması
            -İş gücüne katılan nüfusa iş olanaklarının yaratılması gerekiyor.
Bu da yeni yatırım ve büyüyen eknomiyi destekliyor.
Kategori Makaleler

Arama

Ayhan Dayoğlu’nun “Potansiyelini Kullan / Servis Yöneticisinin Başarı Rehberi” isimli kitabı OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği) tarafından yayınlandı.

Potansiyelini Kullan Yayınlandı

Son Eklenen Video

Son Haberler