Cumartesi, 27 Aralık 2008 20:23

Ne Kadar Karanlık Olursa Olsun Gözler Karanlığa Alışır

Öğeyi Oyla
(0 oy)
Türk otomotiv sanayi çözümü zor bir denklemin içinde. Fakat bu süreçte, üreticilere karamsarlığın pek yakışmayacağını düşünüyorum. Kriz kelimesi insanların diline dolandığında eminim ki bu durumun kimseye bir faydası görülmeyecektir.
Otobüs sektöründe 2001 krizini yaşayanlar hatırlayacaktır ki, o dönemde pazarda yüzde 90’lara varan bir daralma yaşanmıştı. 2001’de yaşadıklarımızı 2008 krizi ile kıyaslamamız elbette mümkün değil. Çünkü o gün yaşadığımız ekonomik bunalım, Türkiye’nin iç sorunları nedeniyle meydana gelen olaylardan dolayı tetiklenmişti ve sadece kendi iç pazarımızı etkilemişti. Bu gün, yaşadığımız ekonomik krize baktığımızda, Amerika’dan başlayıp, Avrupa ve uzak doğuya yayılan daha sonra da Türkiye’ye sirayet eden global bir dalgalanma görüyoruz.
2001 yılında, iç pazarda bunalım yaşayan üreticiler, çözümü ihracatta bulup, dış pazara yönelmişlerdi. Maalesef bugün, dünya otomotiv pazarında yaşanan daralma, ihracatı da çözüm olmaktan çıkardı. Peki, üretici bu noktada çıkmazların içinde sıkışıp kalmış mıdır?
Elbette ki hayır…
Belki burada sarf ettiğim söz çok klişe olacak, ama krizi fırsata çevirmek gerekiyor. Zihinlerde, krizin fırsata nasıl çevrileceği yönünde birçok soru oluşacaktır. Bu noktada “kriz” kelimesine yapacağımız bir açılım, hem izlenecek stratejiyi, hem de fırsatın nasıl yaratacağını ortaya koyacaktır. Krizi satış adetlerinin düşmesi veya bir trendin farklı yöne dönmesi olarak tanımladığımızda, fırsatın nerede olduğunu anlamak için pazarın iniş ve çıkışlarını etkileyen dinamiklerin analiz edilmesi gerekir. Çünkü dinamikler değişirken, bunlara uyum sağlanmaz ve vizyon geniş tutulmazsa verimlilik, dolayısıyla kâr düşer ve piyasadan silinme tehlikesi ortaya çıkar.
Bu yüzden krizde tabloyu kesinlikle karamsarlıkla çizilmemek gerekir. Kriz dönemi desek de, daralmadan bahsetsek de kriz döneminde satışlar hiçbir zaman sıfır olmaz. Ayrıca çeşitli fırsatlar da ortaya çıkar. Örneğin, ekonomik sıkıntının yaşandığı dönemlerde üreticiler gibi halk da etkilenir. Tasarruf yoluna başvuran insanlar ise toplu taşımaya yönelir ve toplu taşıma hizmeti verenler bu durum karşısında ilave araçlara ihtiyaç duyar. İşte bu gibi nüansları yakalandığında ve sahaya inip pazarın isteklerini iyi analiz edildiğinde herkes kendi fırsatını yaratmış olur.
Araç satış adetlerinin aşağı doğru bir eğilime geçtiği dönemlerde dikkat edilecek bir diğer husus da satış sonrası hizmetlerdir. Bu gibi dönemlerde yatırım yapmaktan çekinenler, daha önceden aldıkları araçların uzun ömürlü olması için bakıma önem verirler. Bu da satış sonrası hizmetleri tetikler. Kriz döneminde satış sonrası hizmetler can simidi rolü oynar.
Her kriz dönemi kendine has bazı özellikler taşır. Ama kesin olan bir şey var ki o da ne olursa olsun sektöre yatırım yapmaktır. Eğer ekonomik kriz var diyip sektörden el çekilirse yarın hizmet verecek bir sektörün kalmaz.
Kısacası, hava ne kadar karanlık olursa olsun gözler kısa sürede karanlığa alışır. Bu noktada başarıya giden yol kendine güvenden ve her zamankinden daha çok çalışmaktan geçer.
Okunma 2452 defa

Yorum Ekle

Arama

Ayhan Dayoğlu’nun “Potansiyelini Kullan / Servis Yöneticisinin Başarı Rehberi” isimli kitabı OYDER (Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği) tarafından yayınlandı.

Potansiyelini Kullan Yayınlandı

Son Eklenen Video

Son Haberler